- Mustafa Gökhan Yılmaz
DERİNLEMESİNE İSTANBUL KONSTANTİNİYYE OTELİ
Eserleri birçok farklı dile çevrilen Zülfü Livaneli'nin kaleme aldığı İstanbul'un gizli tarihini de anlatan harika romanın analizinin ve konusunu sizler için özetledim.
Çağlar boyunca her milletin her her devletin sahip olmak istediği şehir. Tarih boyunca birçok farklı insana hizmet etmiş, birçok ismi bulunan ve her isminin biribiririnden farklı hikayesi olan şehir...
Byzantion, Augusta Antonina, , Nova Roma, Konstantinopolis, Konstantin'iyle, İslambol ve İstanbul.
Sur içlerinde işlenen cinayetler, darağacında asılan insanlar, ayağında terlik olmadan dilendirilen çoçuklar, kuytularda öldürülen kadınlar, istiklalde çalışan seks işçileri, Karaköy’de aşırı dozdan yerde hareketsiz bir şekilde yatan yirmisinde bir çocuk... Binlerce şiire konu olan kadim şehir şehri İSTANBUL.
Livaneli romanları 40 dile çevrilen uluslar arası birçok ödüle layık görülen bir yazar. Konstantin'iyle oteli Üst sınıfı, alt sınıfı ve ölüleri buluşturan bir kitap olarak görüyoruz. Bütün olayları başarılı güzel bir iş kadını olan Zehra'nın gözünden görüyoruz.
Livaneli, Otuz beşin üzerinde karakteri İstanbul üzerinden anlatmaya başlıyor. Karakterleri anlatırken tarihsel açıdan Osmanlı döneminden başlayıp günümüze kadar olan olayları bir otel lobisinde toplayarak anlatmaya çalışıyor. Osmanlı dönemindeki akıl almaz oyunlar,1960 darbesi,1980 darbesi, gezide yaşananlar, töre cinayetleri, usulsüzlükler...
Kitaptaki anlatılan karakterlerin hepsi aşırı detaylı bir şekilde irdelenmiş. Her karakterin öyküsü var kısa kısa ve kitabın sonun da tek bir son var. Kitabın en dikkat çekici noktalarından birisi,1800’lü yılların başlarında İstanbul'la özdeşleşen sokak köpekleri, modernleşme çabası yüzünden sorun olarak görülmeye başlar. Modernleşmenin önündeki engellerden bir tanesi de köpeklerdir. Talat Paşa’nın Dâhiliye Nazırı, Suphi Bey, İstanbul’dan köpekleri temizlemek için seferber olur. 75-80 bin civarındaki köpeği toplatarak hayırsız ada adılı yere gönderir. Ot bile bitmeyen adada köpekleri acı içinde önce birbirini yemeye sonrada acı bir şekilde ölüme terk eder. Bu hikâye belki size bir yerlerden tanıdık gelebilir...
