- Mustafa Gökhan Yılmaz
BAHADIR KÜRŞAT İLE HAYALLER ÜZERİNE
Yakında Fox Tv de yayın hayatına girecek olan kiracı dizisinin kadrosuna katılan Bahadır Kürşat’ın sayfamıza verdiği röportajda edebiyat sanat ve hayaller üzerine harika bir sohpet gerçekleştirdik. Kamera Arkası ekibi olarak Kürşat’a yeni ve ilk işinde başarılar diliyoruz.
Sizi okuldan tanıdığımız kadar biliyoruz aslında bu program yolculuğunuz nasıl başladı. Hem sizi tanıyalım hem de bu programın yolculuğu nasıl başladı.
İlkokulu ve liseyi memleketim Osmaniye de tamamladım. Üniversite eğitimine başlamadan önce çeşitli işlerde iki sene boyunca çalıştım. Sonrasın da ailemden kaçmaya ve hayallerimin peşinden koşmaya çalışarak iki yıllık bir önlisans programına gitmeye hak kazandım ve Düzce üniversitesi sosyal bilimler meslek yüksek okulu çağrı merkezi hizmetleri programına başladım. Tabi ki hayallerimle çok örtüşmeyen bir bölüm olmasına rağmen hayallerim için beni boğan o küçük şehirden kaçmam için tek fırsat buydu hem İstanbul yakın olması hemde kafa olarak hayallerim için daha rahat bir çalışma ortamı olacağından dolayı benim için bulunmaz bir nimet oldu. Aslında şuanda ki programa başlama sebebim de düzde göstermiş olduğum başarıdan dolayı olduğunu söyleyebiliriz. Düzce’de bulunduğum süre müddeti boyunca. Medea, Mezarsız Ölüler, Guguk kuşu, Sevgili doktor gibi birçok oyunda rol aldım. Hem kendimi geliştirip hemde yeni kapıların açılmasını sağlamak açasından mükemmel bir fırsattı. Sonrasında Bolu Zonguldak be Düzce bölge Tiyatrosunda söz ver kamil isimli tiyatro oyununu çıkarttık. Bir seneye yakın da aktif olarak orada görev aldıktan sonra. Üsküdar üniversitesi iletişim fakültesini kazanıp geldiğimde TRT tarafından bir teklif aldım. Beni arayan yapımcı beni Düzce’den bir hocamın önermesi ile aramış ve benimle deneme çekimi yapmak istediler. Ve seçmeleri kazanarak bu programa başladım. Hem artık hayallerimin şehri istanbulda hemde artık hayallerim için bir şeyler yapmaya başlamıştım.
Peki gerçek anlamda hayalleriniz nelerdir?
En büyük hayalim bu dünyadan göçerken bir iz bırakmak sağlam bir iz bırakmak. Bunu da başaracağıma inanıyorum. Ufak bir çocukken öğretmen tahtada ne olmak istiyorsunuz dediklerinde oyuncu olmak istiyorum demiştim. O zamandan bu zamana kadar da hep bu hayal için savaşıyorum ve çalışıyorum. Yaptığım program da geniş çerçeveden Baktığımızda hayallerim ile örtüşüyor. Sadece olaya oyuncu olarak bakmak yerine sanatın her alanında var olmak ve bu dünyada bir iz bırakmak en büyük hayalim diyebilirim.
Hayallerinize ulaşmak için kendinizi nasıl motive ediyorsunuz veya nasıl bir yol izliyorsunuz.
Yolun başındayım kendime hep yolun başında göreceğim gibi geliyor. Hiçbir zaman olumsuz ve kötü düşüncelere kapılmıyorum şu ana kadar 4 sinema filminden red yedim ama inanıyorum bir sonraki olacak. Asla pes etmeden yoluma devam etmeyi daha doğru buluyorum. İlk etap da sadece hayal kuruyordum harekete geçmek için bir alanım yoktu ama fırsatını bulduğum her anda harekete geçmesini çok iyi bildiğimi düşünüyorum. Harekete geçtikten sonra da evren senin karşına sürekli harekete geçtiğin alanla ilgili fırsatlar fazlasıyla çıkarıyor. Sonrasında ise İstanbul’a yerleştiğim dönemlerde kendi kendimi geliştirmek için bolca kitap okumaya vakit ayırdım. Bu da benim kendimi geliştirmem de en büyük etken oldu. Daha öncesinde bir kitap bile bitirmemişken artık elimden kitap düşmez oldu ve bunun pişmanlığını da çok uzun süre yaşadım diyebilirim.
Peki en çok etkilendiğiniz kitaplar nelerdir.
İnce Memed serisini en beğendiğim kitaplar arasında ilk sırada diyebilirim. Sonrasın da Ahmet Ümit İstanbul Hatırası, Livaneli orta zekalılar cenneti, konstantiniye oteli daha çok fazla kitap sayabiliriz ama son olarak da Tarkovski mühürlenmiş zaman diyebilirim.
Kitap çıkartmayı düşünüyor musunuz?
Şuan da yazıyorum yaklaşık bir aydır ama ölene kadar yayınlatmayı düşünmüyorum. Malum günümüzde binden fazla yayınevi ve çok sayıda tedarikçi var. Sosyal medya fenomenlerinin bile kitap çıkarttığı bir zaman da sanata saygımdan dolayı çıkartmayı düşünmüyorum. Belirli bir yaşanmışlıktan sonra hazır hale getirip hayata gözlerimi yumduktan sonra yayınlatmayı düşünüyorum. Beni bu düşünceye iten en büyük sebep son zamanlar da çok satan listesine baktığım da gördüğüm saçma sapan kitaplar. Maalesef Peyami Safa bilmiyoruz okumuyoruz. Halbuki Ahmet Uluçay Peyami safa için yerli Dostoyevski tanımını kullanmıştı. Ben çok sonradan keşfettiğime aşırı pişman olmuştum. Ama hala birçok kişinin bilmediğine eminim. Sadece maddi kaygı güdülerek yapılan ve buna da edebiyat veya sanat diyen insanlardan tiksindiğim için kitap çıkartmayı düşünmüyorum.
Hayatınızın dönüm noktası nedir?
En büyüğü galiba Osmaniye’den ayrılmam diyebilirim. Çünkü ailem biraz baskıcı bir tavır sergilediğinden dolayı hayallerim söz konusu olduğun da hep önüme engel koydular ve bende onları ikna etmek için okulu bitirince memur olacağım diye bir yalan söyleyip üniversitenin yolunu tuttum ve bir daha geri dönmedim. Çünkü öncesinde çok farklı meslekler yaptım hala da ara ara farklı meslek gruplarını deniyorum ve yapmam gereken birkaç tane daha meslek grubu var onları da denemek istiyorum. Hayatımın dönüm noktası Osmaniye’den ayrılmam ve farklı meslek grupların da yaptığım işler diyebilirim.
Yaptığınız farklı işler nelerdir? Bunun hayatınız da bir yararının gördünüz mü?
Satış sorumlusu, şef garson, müşteri temsilcisi, kuryelik, terlik satıcılığı dış ticaret, halkla ilişkiler, vale, müzisyen, sahne sanatları, imam, kameraman, sahaf, ve kasiyerlik. Yaptığım bütün bu işlerin yararını ileride göreceğime eminim. Oyunculuk anlamında farklı meslek gruplarında çalışmak karakter analiz etmek açısından mükemmel bir sistem diye düşünüyorum. Bir kadın giyim markasında satış sorumlusu olarak çalışırken burada çalışırken o kadar değişik tiplerle karşılaştım ki yarın oynamak istediğimiz bir proje de bu role karşı yabancılık çekme gibi bir durumum olmayacak.Bütün meslek gruplarında yaptığım gözlemlerin bana kattığı hayat tecrübesinin dışında sanatıma da çok büyük destek sapladığını düşündüğümden dolayı bunların yararını bir ömür boyu göreceğimden eminim. Sürekli anda kalabilmeyi bu sayede başarabiliyorum. Bu benim programım içinde büyük yararlar sağlıyor. Kendi yaş grubumda ki herkes denemeli diye düşünüyorum. Aslında çalıştığım her iş ile ilgili bir anı veya hikaye anlatmak isterim lakin buna zamanımız olmayabilir. (Gülüyor)
Peki son olarak neler söylemek istersiniz?
Her ne olursa olsun şikâyet etmeden bahane üretmeden ve sürekli olumlu düşünerek yolumuza devam etmemiz gerek aslında. Tekrar söylüyorum ben daha yolun başındayım ama bu noktaya gelene kadar asla pes etmedim bundan sonra da pes etmeyi düşünmüyorum. Bazen Truman Show filminde gibi hissediyor olabiliriz kendimizi bazen hayatı sorgulayıp ümitsizliğe kapılıyor olabiliriz ama her ne olursa olsun gece kafamızı yastığa koyduğumuz da olmasını istediğimiz şeylerin hayalini kurmak zorundayız. İstemek zorundayız. Okunacak o kadar çok kitap varken, izlenecek o kadar çok film varken, dinlenecek o kadar çok müzik varken biz gençlerin sıkılmayı veya boşa geçirmeye vakti olmaması lazım. Eğer bir noktaya ulaşmak istiyorsak elimizden gelenin fazlasını yapıp hayal kurmak ve bolca okumak gerekir hele İnce Memedi mutlaka okumak gerekir.
